Eymak, Afrika ülkeleri ve Güney Amerika’ya rulman ihracatı yapmayı hedefliyor

Avrupa ve ABD’ye rulman ihracatı yapan Eymak Uluslararası İnşaat Sanayi, rotasını Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri ile Güney Amerika’ya çevirdi. Eymak Satış Müdürü Selim Tanyel, 2012 yılında başladıkları yeni pazar araştırmalarına bu yıl da hız vereceklerini belirterek, “ Özellikle Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri ile Güney Amerika bizim için hedef pazarlar haline geldi” dedi. Rulman ithalatı ve ticaretine 1996 yılında başladıklarını, 2000’li yılların başında URB’nin özelleştirmesine ön ayak olduklarını belirten Tanyel, bugün URB Group’un sahip olduğu üç fabrikanın üretimini Türkiye, Ortadoğu ülkeleri ve Kuzey Afrika pazarında dağıttıklarını söyledi. URB Group’un bu bölgelerde tek yetkili distribütörü ve ithalatçısı olduklarını belirten Tanyel, OEM müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda, URB Rulmanlarının yanı sıra, URB sanayi kayışları, URB rulman gresi gibi yan ürünleri de pazara sunarak, ürün çeşitlendirmesine gittiklerini aktardı.

Geçen yıl gerçekleştirdikleri 2.1 milyon dolarlık ihracatın yeterli olmadığını söyleyen Tanyel, bu kapsamda ihracatı artırmak için yeni pazar arayışına yöneldiklerini kaydetti. Arap Baharı’nın, özellikle İran ve Suriye’nin ihracatçı firmalar için ciddi sıkıntılar doğurduğunu ifade eden Tanyel, “Bu sıkıntıların bazılarının aşılacağı ve rutin ticarete döneceği yolunda sinyaller olsa da pazar çeşitliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır” şeklinde görüş bildirdi. Bu doğrultuda 2012 yılında başladıkları pazar araştırmaları çalışmalarına bu yıl içinde de hız vereceklerini anlatan Tanyel, “Özellikle Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri ile Güney Amerika bizim için hedef pazarlar haline geldi” dedi.

“İhraç pazarlarında Türkiye sıkıntı yaşadı”

Geçen yıl birçok sektörde ciddi kayıplar ve düşüşler yaşandığını belirten Selim Tanyel, “Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarlara baktığımızda, sıkıntı süreçler olduğunu görürüz. Avrupa ülkeleri, yaşadığı ekonomik durgunluk ile neredeyse resesyonun eşiğinde. Bu nedenle de batılı ülkelerin hükümetlerinin aldığı ciddi ekonomik önlemler ya da Avrupa Birliği’nin ekonomik dayatmaları, istihdam ve üretimde daralmalara sebep oldu” şeklinde konuştu.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin yaşadıkları Arap Baharı’nın Türkiye ekonomisine Arap Sonbaharı şeklinde yansıdığını söyleyen Selim Tanyel; Libya, Mısır, Ceza yir ve son olarak da Suriye’deki karışıklıklar nedeniyle ihracatın neredeyse sıfır noktasına geldiğini vurguladı. İran’ın ise yaşadığı ambargonun üstüne, uluslararası bankacılık sisteminden çıkarılması ve yıl içinde yaşadığı devalüasyonla ithalat yapamaz hale geldiğini belirten Tanyel, “Birçok Türk firması, sattığı malın bedelini alamadı. Diğerleri de bu tür tehlikelerle karşılaşmamak için mal satmaktan çekiniyor. Dolayısıyla Türk üreticisi, dış pazarlara satışta zorlandığında, bunun yansıması olarak iç pazarda da sıkıntı oluşuyor” şeklinde konuştu. Tüm bu etkenler nedeniyle, Türk üreticilerin üretim azaltılmasına gittiğini kaydeden Tanyel, dolayısıyla üreticilerin üretimlerinde kullandıkları malzemelerin alımlarını da azatlıklarını belirtti. Tanyel, bu durumun rulman firmalarını da olumsuz etkilediğini bildirdi. 2012 yılında yüzde 5’lik bir büyüme gerçekleştirdiklerini kaydeden Tanyel, “Bu büyüme istediğimiz düzeyde değil. OEM ve OES müşterilerimizle ticaretimizde toplam yüzde 12 oranında düşüş, ana distribütörlerimizde yaklaşık olarak yüzde 10 artış yakalarken, ihracat seviyemizi koruyabildik” şeklinde bilgi verdi.

“Sahtecilikle mücadeleye bu yıl da devam edeceğiz”

Üretici bir firma olmadıkları için yatırımlarını son kullanıcılara yönelik yaptıklarını aktaran Tanyel, Türkiye’de inanılmaz ölçüde marka sahteciliği denilebilecek, sahte rulman ticareti bulunduğuna dikkat çekti. Neredeyse her iyi markanın taklidinin kullanıma sunulduğunu belirten Tanyel, “Bu anlamda gerek son kullanıcıların, gerekse de marka güvenilirliğinin korunması için geçmiş yıllarda başladığımız sahtecilikle mücadele çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ayrıca son kullanıcılara yönelik olarak bu yıl rulman bakımı, montaj ve demontajı konularını içeren eğitim ve seminerlerimize ağırlık vereceğiz. Bu tür eğitim faaliyetlerimiz, firmamızın en büyük yatırımıdır” ifadelerini kullandı. Bu eğitimler ile yanlış rulman takma ve sökmeden kaynaklanan zararı azaltmayı planladıklarının altını çizen Tanyel, yılda yaklaşık 200 milyon dolar olan zararın azaltılmasının, Türkiye’nin cari açığını da azaltacağını söyledi.

Türkiye’de üretim yapan iki rulman fabrikasının üretim yelpazesinin benzer ve sınırlı olduğunu dile getiren Tanyel, iki fabrikanın yaklaşık olarak 150-200 milyon dolarlık bir hacim ortaya çıkardığını belirtti.

Tanyel, “Oysa ki Türkiye’nin rulman pazarı büyüklüğü, bu rakamın 4-5 katıdır. Çok kısa zamanda bu pazarı doyuracak kadar rulman üretmek mümkün değil. Bu nedenle de rulmanları doğru şekilde stoklamak, doğru şekilde bakım tutumunu yapmak, rulmanın montajı sırasında doğru ekipman ve metotları kullanmak gerekiyor. Bunlar rulmanın ömrünü ve performansını doğrudan etkiliyor” dedi.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik Store. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.