Yeni ürünlerimizle sektörde fark yaratıyoruz
"Üretimimizin yarıdan fazlasını ihraç ediyoruz"
"Üretimimizin yarıdan fazlasını ihraç ediyoruz"
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü’nden 1996 yılında mezun oldum. Daha önce 2 yıl İstanbul’da büyük bir firmada ihracat müşteri temsilcisi olarak çalıştım. 2001 yılından itibaren Akon Hidrolik’te görev yapıyorum. Önceleri ürünlerimizi dış pazarlara açabilmek için çalıştık. İhracatta oldukça başarılı olduk ve kısa zamanda birçok yurtdışı bağlantı yaptık. Şu anda firmada satış müdürü olarak görev yapıyorum.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Ürünleriniz hangi alanlarda kullanılıyor?
Ürettiğimiz hidrolik kumanda valfleri mobil hidrolik sektöründeki birçok uygulamada kullanılıyor. Başlıca uygulama alanlarını saymam gerekirse; mobil vinçler, çöp araçları, platformlar, merdivenli itfaiye araçları gibi araç üstü ekipmanlar; iş ve inşaat makinaları; tarım makinaları ve traktörler diyebilirim.
Firmanızın sektöründeki konumu, temsilcilikleriniz pazardaki gücünüz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Biz işe başladığımız 1980 tarihinden beri üretim yapmakta olan sektörün en eski firmalarından biriyiz. Geçen zaman içerisinde elbette çok büyük gelişmeler kaydettik. 2001 yılından itibaren ihracata başladık ve bugün üretimimizin yarıdan fazlasını ihraç ediyoruz. Kendi dökümhanemizi kurarak dökümlerimizi buradan elde etmeye başladık. Üç adet Teydeb destekli Ar-Ge projesi tamamladık. Sektörümüzün önemli bir yurtdışı firması ile konseptten seri üretime kadar ortak bir yeni ürün geliştirme projesi tamamladık. Bütün bu çalışmalar sonunda artık dünyanın bilinen üreticilerinden biri haline geldiğimizi söyleyebilirim. Bugün 40’dan fazla ülkede Akon markası temsil ediliyor. Hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok OEM firma ile direk ya da distribütörlerimiz aracılığıyla çalışıyoruz.
İç piyasada ve ihracat pazarlarınızda ithal ürünlerle, özellikle Uzakdoğu menşeili ürünlerle olan rekabetiniz ne durumda? Bu konuda ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Bizim ürün grubumuzda yani mobil hidrolik kumanda valflerinde Uzakdoğu ağırlığı diğer dallara göre daha az. Evet Uzakdoğu’da özellikle son 6 – 7 yılda birçok üretici faaliyete geçti ya da dış pazarlara açıldı. Ama şimdilik bu rekabet Türkiye’ye çok fazla ulaşmadı. Çinli üreticilerin birçoğu halen Çin pazarı dışına da çıkamadılar. Öte yandan biz hali hazırda Çin’e de önemli miktarda ihracat yapıyoruz. Demek ki kaliteli ürün ve geniş ürün gamı sunduğunuzda rakip olacağını düşündüğünüz pazarlara dahi mal satabiliyorsunuz.
Güncel yatırımlarınız ve Ar - Ge çalışmalarınızdan bizlere bahseder misiniz?
Yakın bir zaman önce yeni ürünümüzü, tam oransal kumanda valfimizi çıkardık. Yaklaşık 3 senelik yoğun bir Ar-Ge süreci sonunda ortaya çıkmış ve son derece başarılı olduğunu düşündüğümüz bir ürün oldu. Bu, Türkiye’de üretilmeyen dolayısıyla ülke olarak tamamen ithalata bağımlı olduğumuz bir üründür ve bu yönüyle de özellikle önemlidir. Önümüzdeki dönemde bu ürünün tanıtımını daha fazla yaparak satışını arttırmayı ve özellikle yurtdışında da belli bir pazar payı elde etmeyi istiyoruz.
Ülkemiz sanayisinde ihtiyaç duyulan hidrolik veya pnömatik ürünlerin yerli üretim – ithal ürün oranı ne durumdadır?
Pnömatik sektörü ile ilgili fazla yorum yapamayacağım. Orada da özellikle pnömatik silindirde iç piyasada büyük yabancı üreticilerle rekabet edebilecek seviyede üreticilerimiz oluştu diye düşünüyorum. Ancak pnömatikte Uzakdoğu rekabeti bildiğim kadarıyla ciddi ağırlıkta.Hidrolikte ise yerli üretim artıyor ve çeşitleniyor. İthal ürünlerde ağırlık Uzakdoğu mallarından çok Avrupa ve ABD menşeli mallarda oluyor.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeleriniz neler?
Kısa vadede özellikle bugüne kadar çok aktif olmadığımız K. Amerika pazarında varlığımızı arttırmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bir başka önemli hedefimiz özellikle yurtdışında daha fazla OEM müşteri kazanmak. Bu çalışmalar sadece şirket imajımıza değil Türk Malı imajına da olumlu katkı yapacak diye düşünüyorum. Biz bunu yurtdışı ziyaretlerimizde ya da katıldığımız fuarlarda memnuniyetle gözlemliyoruz.
Son olarak dergimiz aracılığıyla sektöre iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Daha önce bahsettiğim gibi Türkiye’de hidrolik ürün ve ekipman üretimindeki artış memnuniyet verici. Ancak tabii ki önemli olan bir kriter de daha katma değerli ve yüksek teknolojili ürünlere kaymak. Sadece hidrolikte değil tüm sektörlerde bu geçerli. Bu konuda ülkemizin daha fazla yol kat etmesi gerekiyor. Aksi durumda bu konularda ileri olan ülkelerin artık üretmek istemedikleri daha düşük katma değerli ürünlerin bir üretim üssü haline gelmek kaçınılmaz olabilir. Bu anlamda Ar-Ge’ye verilen önem ve yapılan yatırımlar büyük önem kazanıyor diye düşünüyorum. Öte yandan bizim ürettiğimiz hidrolik malzeme / ekipmanlar malum sonuçta hidrolik makinalar üzerinde kullanılıyor. Dolayısıyla ülkemizdeki kullanıcılar da ürünlerini geliştirirken onlara dünya standartlarında mal ve hizmet sunabilen yerli üreticilerle daha fazla işbirliği yaparlarsa bundan ülkemiz sanayisinin de faydalanacağı kesindir. Makinayı ihraç ederken üretiminde kullanılan malzeme ve parçaların da yerlilik oranının olabildiğince yüksek olması makine sektörünün Türkiye’nin ihracat hedeflerindeki yeri ve önemini de düşününce çok önemlidir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Demir Çelik Store. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.